Türkiye’de Alacak Yönetimi Politikaları
2000’li yılların başında varlık yönetim şirketlerinin bankalardan satın aldıkları portföylerdeki alacakları tahsil etme amacıyla kurdukları ekip ve birimlerin sorumluluğundaki faaliyet olanı olarak öncelikle ülkemizde bilinmeye başlamıştır. Aynı zamanda benzer şekilde, hukuk bürolarının da temsil ettiği bankaların alacakları için kullanılmaktadır. İcra takibine geçmeden önce ‘idari takip’ adı altında yürüttükleri süreçle bütünleşmiştir alacak yönetimi.
Halbuki dünyada alacak yönetimi yalnızca;
- Satın alınan bankaların alacak portföylerinin,
- Avukatların sorumluluk alanıyla özdeşleşen bir yapıya sahip değildir.
1960’lı yılların sonunda Amerika’da oluşmaya başlayan tahsilat ofisleri (debt collection agency), her türlü ticari faaliyette olan işletmelerin alacaklarının takibiyle ilgili dış kaynak kullanımı (outsource) şeklinde hizmet vermeye başlamıştır.
Benzer şekilde Avrupa’da ‘inkaso’ olarak bilinen tahsilat ofislerinin faaliyet alanı olarak ortaya çıkmıştır. Alanında uzman ekiplerin daha etkin ve hızlı tahsilat yapmaları bakımından işletmelerin ihtiyacını profesyonel olarak karşılayan bir niteliğe sahiptir.
Alacak yönetim şirketleri Türkiye’de özellikle 2010’lu yıllardan sonra kurulmaya başlamıştır.
- İşletmelerin gelir-gider dengelerini,
- Nakit akışını önemli ölçüde etkileyen alacak yönetimi alanında hizmet verene firmaların sayısı giderek artmaktadır.
Başarılı şekilde yürütülmesini etkileyen en önemli unsurların başında;
- Nitelikli,
- Bilgili,
- Deneyimli ekip gelmektedir.
Başka bir deyişle iletişim becerileri yüksek kişilerin, stres ve zaman yönetimi gibi konularda eğitimli olmaları önemlidir. Aynı zamanda muhasebe, finans ve hukuk alanlarında bilgili olmaları gerekmektedir.
Elbette alacak yönetim şirketlerinin teknolojik altyapısının elverişli olması, alacak yönetimindeki performansını da olumlu yönde etkilemektedir. Buna ek olarak, alacak yönetimiyle ilgili Türkiye’de spesifik olarak hukuki zemininin olmaması gerekir. Bu alacak yönetim şirketlerinin uluslararası mevzuatlarla uyumlu şekilde çalışmasını gerekli kılmaktadır.
Ticarette Sürekliliğiniz Sağlanır
Gelir-gider dengesi firmalar için hayati öneme sahiptir.
Satışlardaki artış, gelirlerin artmasına işaret eder. Ama ‘tahsilatı yapılmamış bir satış, satış değil hediyedir’.
Haliyle nakit akışındaki bir düzensizlik, domino taşı etkisiyle;
- Üretim,
- İstihdam,
- İhracat,
- İş geliştirme gibi pek çok alanda öngörülemeyen olumsuz etkiler yaratır.
Alacak Yönetim hizmetlerimizden faydalanan müşterilerimizse hem kendi ödemelerini geciktirme endişesinden uzak kalmakta hem de geciken tahsilatlarda motivasyon kaybı yaşamadan sağlıklı ticari kararlar verebilmektedir.
155 Ülkede Alacak Yönetimi
ARS Danışmanlık, tahsili geciken veya tahsil edilememiş yurtdışı alacakların yönetimini sağlar. Bu alanda toplam 155 ülkede hizmet vermektedir. Türkiye’nin öncü ve tek kuruluşudur. Firmamız, Dünya’nın 155 ülkesinde, yerel çözüm ortaklarıyla birlikte çalışmalarını sürdürür. Türk firmalarının alacaklarının tahsilatı konusunda etkin çözümler üretmektedir. Bununla birlikte uluslararası alacak yönetimi konusunda profesyonel destek vermektedir.
İleri teknolojideki alacak yönetim yazılımı sayesinde ve de alacak yönetimi alanında eğitimli, bilgili, nitelikli ve deneylimi ekibiyle Türk firmalarının yurtdışındaki gecikmiş veya tahsil edilememiş alacaklarını takip etmektedir. Üyesi olduğu uluslararası grup, birlik ve dernekler sayesinde de, uluslararası alandaki itibarını korur. Aynı zamanda global mevzuatlarla uyumlu olarak hareket etmektedir. Türk ihracatçılarına profesyonel alacak çözümleri sunmaktadır.
Uluslararası ticari ve hukuki mevzuata hakim, muhasebe, dış ticaret ve uluslararası hukuk konularında uzman bir kadrosu vardır. Hizmet verdiği firmaların yurtdışındaki alacaklarının takibini kolaylaştırmaktadır. Aynı zamanda tahsilatların hızlandırılmasını sağlamaktadır.
Borçlunun anadilinde iletişimi sağlar. Bu sayede taraflar arasında mutabakat zemini oluşturmaktadır. Yurtdışında yasal takibin (icra takibi veya alacak davası veya tanıma ve tenfiz) her zaman risk barındırmasından ve uzun sürecek olmasından dolayı doğacak maliyetleri de ortadan kaldırmaktadır.
AFRİKA
Mahkeme aşamasında bile tahsil kabiliyetinin en düşük ve yasal takip masrafların en çok olduğu bölge Afrika’dır. Çoğunlukla kişisel ilişkiler üzerinden başlatılmış ticari ilişkilerde, uygun yaklaşımın seçilmesi mahkeme öncesi tahsilatın anahtarıdır.
AVRUPA
Mahkeme öncesi alacak takibi ilgili yasal mevzuatların en gelişmiş olduğu bölgedir. Borcu gösterir belgelerin sağlamlığı ve eksiksizce temini, uzlaşma aşamasındaki tahsilat sürecini hızlandırıcı role sahiptir.
KUZEY AMERİKA
Alacak yönetim sektörüyle ilgili uluslararası standartların temelleri Kuzey Amerika’daki eyaletlerde oluşturulmuştur. Hem sektörün geçmişi hem de profesyonel hizmet için, danışmanlık masrafları göreceli olarak daha yüksek olmaktadır.
ASYA PASİFİK
Toplumsal itibarin ön planda olduğu Asya ülkelerinde, mahkeme öncesi alacakların takibinde özellikle ihtilaflı dosyaların çözümü için anadilde yaklaşım büyük önem kazanmaktadır. Avusturalya ise alacak yönetim sektörüyle ilgili en gelişmiş mevzuatlara hâkim Pasifik ülkesidir.
ORTADOĞU
Alacak yönetimi ile ilgili Ortadoğu ve Körfez ülkelerindeki yasal mevzuatlarda ciddi eksiklikler bulunmaktadır. Sosyal ve politik hassasiyetlerin en fazla olduğu bu bölgede, borçlu tarafa yaklaşımın doğru seçilmesi ve yerel bağlantıların doğru kullanılması önemlidir.
GÜNEY AMERİKA
Alacakların mahkeme öncesi takibi ve tahsili Güney Amerika’daki ülkelerde göreceli olarak daha uzun sürmektedir. Bu bölge için alacak yönetim sektörü yenidir ve gelişmekte olan bir profil çizmektedir.